ÖZET
Spinal kordun intradural epidermoid tümörleri genellikle spinal kord disrafizmi veya invaziv prosedürlerle ilişkilidir. Sıklıkla intradural ekstramedüller yerleşimli olan spinal tümör genellikle lomber bölge yerleşimli olup torakal yerleşim nadir görülmektedir. Ayrıca, altta yatan spinal disrafizm veya invaziv girişim olmadan görülmesi oldukça nadirdir.
İlk olgu, 52 yaşında kadın hasta sırt ağrısı şikayeti ile tetkik edilmiş. Torakal manyetik rezonans görüntüleme (MRG), T3 vertebra posteriorunda intradural-ekstramedüller yerleşimli 7 mm çaplı, kontrastlanmayan nodüler oluşum saptandı. Takiplerinde boyut artışı olması ve T4 dermatom altı hipoestezi gelişmesi üzerine cerrahi girişimle total olarak eksize edildi.
İkinci olgu, 31 yaşında kadın hasta yeni başlangıçlı her iki bacakta güçsüzlük şikayeti ile başvurdu. Hastanın 5 yıl önce torakal bölgeden spinal kitle nedeniyle operasyon öyküsü olması nedeniyle nüks açısından yapılan torakal MRG’sinde T6 seviyesinde spinal kord sol posteriorunda, intradural ekstramedüller çevresi kontrastlanan hipointens aksiyel düzlemde kitle lezyonu saptanmıştır. Hastanın aynı seviyeye yapılan yeni cerrahi girişim ile intradural ekstramedüller yerleşimli morfolojik olarak epidermoid tümör ile uyumlu kitle lezyonu total olarak eksize edildi. Histopatolojik olarak da epidermoid tümör olarak değerlendirilen hastanın ikinci operasyonla total rezeksiyon sonucu 1 yıllık takibinde nüks saptanmadı.
Torakal bölgenin intradural-ekstramedüller yerleşimli kitle lezyonlarının ayırıcı tanısında izole epidermoid tümör akılda tutulmalıdır. Olgularımızda güvenli total tümör rezeksiyonuyla rekürenssiz ve nörolojik defisitsiz başarılı cerrahiye ulaşıldı. Olgularımızda da görüldüğü üzere cerrahi rezeksiyonun rekürens açısından önemli bir faktör olduğu desteklenmektedir.