ÖZET
Bu çalışma, tiroid cerrahisinde sinyal kaybının (LOS) gelişiminde etkili olan rekürren laringeal sinir (RLN) anatomisi dışındaki klinik parametreleri belirlemeyi amaçlamaktadır.
Tek bir cerrah tarafından intraoperatif sinir monitörizasyonu (IONM) altında ilk defa ameliyat edilen 171 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların özellikleri, cerrahi detaylar ve sinyal kaybı ayrıntıları kaydedilmiştir. Tüm cerrahi işlemler aralıklı IONM ile uluslararası kılavuz önerilerine uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Hastalar LOS gelişimine göre iki gruba ayrılmıştır (LOS+ ve LOS-) ve LOS ile ilişkili risk faktörlerini belirlemek için lojistik regresyon analizi kullanılmıştır.
Çalışmada yer alan 171 hastanın %4,7’sinde (8 hasta) LOS geliştiği belirlenmiştir. LOS+ hastalarda tümör/dominant nodül boyutu ve tiroid hacmi istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşük bulunmuştur. LOS+ ve LOS- grupları arasında diğer değişkenlerde anlamlı fark saptanmamıştır. Lojistik regresyon analizinde, tümör/dominant nodül boyutunun ≤10 mm (p=0,006) ve tiroid hacminin ≤12 mL (p=0,013) olmasının LOS gelişme riskinde etkili olduğunu belirlemiştir. LOS gelişen 8 hastanın ayrıntıları incelendiğinde, traksiyon yaralanmasının yaygın olduğu (%87,5), hasarın büyük çoğunluğunun (%87,5) Berry ligamenti bölgesinde, sol taraflı ve tek dal sinir anatomisinde gerçekleştiği görülmüştür. LOS gelişen hastaların %37,5’inde traksiyon sonlandırıldıktan sonra intraoperatif tam iyileşme gözlemlenmiştir.
Küçük tiroid hacmi, cerrahi sırasında RLN’nin aşırı gerilmesine bağlı olarak LOS gelişimi riskini artırmaktadır. Bulgularımız, intraoperatif sinyal kaybını ve bunun sonucunda oluşabilecek vokal kord paralizisini önlemek için diseksiyon sırasında traksiyonu minimize etmenin ve sürekli IONM kullanımının önemini vurgulamaktadır.