ÖZET
Böbrek travmaları tüm karın travmalarının küçük bir kısmını oluşturur. Konservatif mi yoksa cerrahi yaklaşım mı tercih edileceği konusunda tartışmalar vardır. Nefrektomi, renal travmanın en yaygın cerrahi tedavisidir. Konservatif tedavi böbrek fonksiyonunun korunması için düşünülebilir. Dört ve beşinci derece yaralanmalar kötü fonksiyonel sonuçlarla birlikte beraberliği mevcuttur.
Üçüncü derece referans merkezine kabul edilen böbrek travmaları değerlendirildi. Renal travma değerlendirmesi bilgisayarlı tomografi yardımı ile yapıldı. Yaş, cinsiyet, lateralite, hemoglobin seviyeleri değerlendirildi. Konservatif takip edilen ve cerrahi uygulanan olgular kaydedildi.
Hastaların medyan yaşı 25 (18-44 yıl) olarak saptandı. Olguların %71,4’ü (n=15) konservatif olarak takip edildi. Yaralanan böbreğin cerrahi onarımı olguların 1’inde (%4,8) tercih edildi. İki olguya (%9,5) nefrektomi yapıldı ve 2 olguya (%9,5) embolizasyon tercih edildi. Penetran renal travmalı sadece 1 olguda (%4,8) cerrahi onarım ve yabancı cisim çıkarıldı.
Literatüre göre tedavi yaklaşımları için farklı başarı oranları bildirilmiştir. Her iki tedavinin de avantajları ve dezavantajları vardır. Konservatif tedavi, yüksek dereceli de olsa birçok hastada ön plandadır. Hemodinamik açıdan stabil olmayan hastalar için müdahaleler planlanmalıdır. Bu yaklaşım, etkinliği ve güvenliği göz önüne alındığında faydalı görünmektedir. Böylelikle gereksiz böbrek kaybı önlenmiş olacaktır.