ÖZET
Tükürük bezi taşları, tükürük bezi hastalıklarının yaklaşık %50’sini oluşturur. Sialendoskopi, küçük kalibreli bir endoskop aracılığıyla tükürük kanalının doğrudan görüntülenmesine ve tükürük bezi taşlarının tedavisine olanak sağlar. Gelişen teknoloji ve tekniklere rağmen, sialendoskopik yaklaşımda bazı zorluklar veya sınırlamalar olabilir. Bu çalışmanın amacı, bölümümüzde sialendoskopik işlemlerin sonuçlarını değerlendirmektir.
Aralık 2015 ile Eylül 2018 tarihleri arasında sialendoskopi yapılan 34 hastanın tıbbi kayıtları geriye dönük olarak incelendi ve cerrahi veriler, başarı oranları, taş özellikleri ve komplikasyonlar not edildi.
Sialendoskopi 26 (%76,5) hastada submandibuler bezde, kalan 8 (%23,5) hastada parotis bezinde yapıldı. Ortalama taş boyutu ve sayısı sırasıyla 6,5 mm ve 1,5 idi. Taşlar 22 hastada (%64,7) kanalda ve 12 hastada (%35,3) hilumda yerleşimliydi. Taşlar 15 hastada (%44,1) hareketli, 11 hastada (%32,4) hareketsizdi. Tanı ve tedavi amaçlı sialendoskopi sırasıyla 33 (%97,1) ve 25 (%73,5) hastada başarıyla uygulandı. Başarı oranları ile taş boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p>0,05). Ancak, taşların lokalizasyonu ve hareketliliği dikkate alındığında başarı oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu (p=0,004, p=0,018).
Sialendoskopi boyut, lokalizasyon, hareketlilik, taş sayısı, cerrahın deneyimi ve sialendoskopik ekipmanın mevcudiyeti gibi birçok faktörden etkilenebilen tükürük bezi taşlarının tedavisinde minimal invaziv ve güvenilir bir cerrahi tekniktir.