ÖZET
Kronik karaciğer parankim hastalığı olanlarda karaciğer ve dalak sertliğinin klinik önemini araştırmaktır.
Prospektif çalışmamıza, Kasım 2018-Haziran 2021 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ultrasonografi Ünitesi’nde ultrason (US) shear wave elastografi (SWE) ve abdomen US incelemesi yapılan kronik karaciğer parankim hastalığı olan elli hasta dahil edildi. B-mod incelemede karaciğer boyutu, konturu, ekojenitesi, portosistemik kollaterallerin varlığı ve asit araştırıldı. Portal ven çapı ölçüldü. Dalak hacmi hesaplandı. Karaciğer ve dalak sertlik değerleri SWE ile ölçüldü. Serum trombosit sayısı not edildi. Tüm hastalar için Child-Pugh skoru hesaplandı.
Otuz dört hasta Child-Pugh A, 15 hasta Child-Pugh B, 1 hasta Child-Pugh C grubundaydı. Trombosit sayısı 51-360 x109/L arasındaydı. En yaygın konvansiyonel US bulgusu parankimal heterojeniteydi. Tüm hastalarda splenomegali vardı, ortalama portal ven çapı 12,58 mm idi, 34 hastada hepatopedal akım vardı. On beş hastada portosistemik kollateraller saptandı. Karaciğer ve dalak sertlik değerleri sırasıyla 4.12 kPa-16.29 kPa ve 9.20 kPa-29.19 kPa arasındaydı. Karaciğer ve dalak sertliği arasında pozitif korelasyon vardı (p=0,002). Dalak hacmi ile dalak/karaciğer sertliği arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlıydı (sırasıyla p=0,0004, p=0,008). Hem karaciğer hem de dalak sertliği Child-Pugh skoru ile koreleydi (sırasıyla p=0,02, p=0,00003). Portal ven çapı ile karaciğer/dalak sertliği arasında ve trombosit sayısı ile karaciğer sertliği arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki yoktu (p>0,05). Trombosit sayısı ile dalak sertliği arasındaki korelasyon istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0,002).
SWE, hastaların klinik durumu hakkında bilgi sağlayabilir. Dalak sertliğini ölçmek, karaciğer sertliğini ölçmek kadar önemlidir.