ÖZET
Bu çalışmada santral venöz kateterizasyon sonrası kateter malpozisyonu olan hastaların klinik özelliklerini sunmayı ve ilgili literatürü gözden geçirmeyi amaçladık.
Ocak 2011 - Aralık 2018 tarihleri arasında üçüncü basamak bir sevk hastanesinde internal juguler veya subklavyen ven yoluyla santral venöz kateterizasyon uygulanan toplam 1816 hasta bu kesitsel çalışmada değerlendirildi. Bunlardan 23 olguda işleme bağlı kateter malpozisyonu tespit edildi ve çalışma popülasyonu kateter malpozisyonu olan bu olgulardan oluşturuldu. Çalışma popülasyonunun tıbbi verileri elde edildi ve geriye dönük olarak incelendi.
Santral venöz kateterizasyon sonrası kateter malpozisyon oranı %1,26 idi. Çalışma popülasyonunun ortalama yaşı 55,1±21,3 yıl idi ve %52,2’si erkekti. Olguların 21’inde (%91,3) seçilen yaklaşım ultrason rehberliği olmaksızın kör nokta tekniği idi. Çalışma popülasyonunda, prosedüre bağlı diğer komplikasyonlar sırasıyla altı, üç ve iki olguda gözlenen subkütan hematom, pnömotoraks ve hemopnömotoraks idi. İşlemle ilişkili komplikasyonlar dışındaki nedenlere bağlı hastanede ölüm iki olguda görüldü.
Kateter malpozisyonu, nispeten daha az karşılaşılan ancak santral venöz kateterizasyonun önemli bir komplikasyonudur. Santral venöz kateterizasyon sırasında, kateter malpozisyon riskini en aza indirgemek için kör nokta tekniği yerine radyolojik kılavuzlu yaklaşımın tercih edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.